Ata Portföy Yönetimi Genel Müdür’ü Mehmet Gerz 2015 yılı için piyasa beklentilerini açıkladı.İşte Gerz’in analizi…

2015%e2%80%99te yatirimci bunlara dikkat etmeliYatırım felsefemiz geleneksel değer yaklaşımı ile davranışsal finansı birleştirmektedir. Varlık sınıfları arasında riski dağıtmayı ve alokasyon değişimlerini disiplinli kurallara bağlamayı tercih ediyoruz. Piyasaların tahmin edilemeyeceği gerçeğinden hareketle geleceğe dair iddialı tahminlere prim vermiyoruz.

Bize göre sermaye piyasalarının temel kuralı piyasaların dalgalı seyridir: Yani çok yükselen piyasalar düşer; çok düşen piyasalar ise yükselir. Bu nedenle biz geleceğe dair iddialı piyasa tahminlerinden ziyade piyasada oluşan temel değerleme oranlarına ve her yılın en önemli makro değişkenine odaklanıyoruz.

Geçen yıl carı açığın aylık seyrine odaklanmıştık; 2015’te ise enflasyonun aylık seyri yatırım fikrimizi en fazla etkileyen makro değişken olacak. Düşen petrol fiyatlarının dolaylı etkileri sayesinde enflasyonun %5-7 aralığına düşmesini bekliyoruz. Ancak enflasyonun düştüğü seviyede kalacağına güven oluşturmak için FED’in en geç Eylül’de başlaması beklenen faiz artışının etkilerini görmekte fayda var. TCMB %5 enflasyon hedefine ulaşma konusunda aşırı iddialı gözüküyor ancak geçen hafta asgari ücrete gelen %12 zam ve yeniden değerleme oranının %10 olması, enflasyonda %10 katılığının kolay kırılamayacağını hatırlattı.

Geldiğimiz noktada değerlemeler 2014 başındaki gibi ucuz değil. Yine de Borsa’nın genel F/K oranı benzer ülkelere göre %8 iskonto ihtiva ediyor. Bu nedenle 2015’e dair getiri beklentilerimiz temkinli iyimser diyebiliriz. Son haftalarda büyük banka aracı kurumlarının piyasa için AL raporları yayınladıklarını görüyoruz. Bu kurumların pek çoğu geçen yıl çok daha ucuz seviyelerde SAT vermekteydi. Genelin piyasa görüşünün pozitife dönmesi, bizi piyasa konusunda temkinli davranmaya, ve sonuç olarak piyasa yükseldikçe riskimizi azaltmayı yöneltecektir.

2015’te döviz kurlarında aşırı dalgalanma veya değer kaybı beklemiyoruz. TL lehine ve aleyhine argümanlar aşağı yukarı dengeli gözüküyor:

1) Döviz kurları 2013 Mayıs’tan beri yükseldiği için TL aşırı değerli değil. Hem hükümet hem de TCMB, döviz kurlarının hem istikrarlı hem de ihracatı özendirecek düzeyde rekabetçi olmasını istiyorlar.

2) Türkiye’nin cari açığı 2014’te 45-50 milyar Dolar’a kadar geriledi ve 2015’te 40-45 milyar Dolar’a kadar inebilir. Milli gelirin %5’ine tekabül eden bu dış açık FED’in faiz arttırdığı bir küresel ortamda Türkiye açısından hala yüksek ancak doğru yönde gidiyor olması kredi notu inme riskini hafifletiyor.

0