Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya “Sadeleşme sürecinde attığımız adımları kararlılıkla devam ettirmemizin piyasa tarafından da olumlu algılandığını gözlüyoruz” dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, para politikasının sadeleşme sürecinde attıkları adımların piyasa tarafından olumlu algılandığını belirterek, gelecek dönemde sadeleşmeyi uygun bir  noktada ve makul bir sürede tamamlayabilmenin öncelikli hedefleri olduğunu  bildirdi.

Çetinkaya, Kriter Dergisi’nin eylül sayısında yer alan söyleşisinde,  yeni dönemin getirdiği riskler dikkate alınarak Merkez Bankasının, para  politikası ve araç setini yeniden  tasarlama yoluna gittiğini, bu uygulamaların  Merkez Bankasının yeni risklere karşı çözüm üretebilme kapasitesini gösterdiğini  ifade etti.

Son yıllarda yaşanan önemli şoklara rağmen Türkiye’de ekonominin  dengeli bir şekilde büyümeye devam etmesi ve bu süreçte enflasyonun tek haneye  indirilerek belli bir seviyede tutulabilmesinin önemli bir kazanım olduğunu  vurgulayan Çetinkaya, gelinen noktada fiyat istikrarına ulaşma yolunda ilave bir  çabanın gerekliliğini gördüklerini vurguladı.

Çetinkaya, fiyat istikrarının ekonominin dengeli bir trendde yoluna  devam edebilmesi için son derece önemli olduğuna dikkati çekerek, şunları  kaydetti:

“Bunun orta ve uzun vadede büyümeyi kesinlikle destekleyici olduğunu  biliyoruz. Para politikası araçlarını etkin bir biçimde kullanmaya devam  edeceğiz. Bununla birlikte Türkiye’de enflasyonla mücadeleyi zorlaştıran, para  politikasının etkinliğini azaltan bazı yapısal ve konjonktürel unsurlar var.  Örneğin, gıda enflasyonu… Merkez Bankası bu unsurların daha net anlaşılması,  fiyat istikrarı ve makroekonomik dengeler üzerindeki etkilerinin giderilmesi için  çözümler üretilmesi süreçlerine katkı sağlamaya hazır.”

’15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ  BÜYÜK BİR STRES TESTİYDİ’

Murat Çetinkaya, iç ve dış gelişmeler, jeopolitik ve konjonktürel  faktörler ile en son 15 Temmuz’daki darbe görünümlü işgal girişiminin son 3  yıllık süreci zorlaştıran etkenler olduğunu vurgulayarak, “Zor bir dönemdi. Çünkü  Merkez Bankasının bir yandan hedefi doğrultusunda teknik verilerle hareket ederek  hüküm vermesi, aktörleri, alınan kararlar ve sonuçları hakkında ikna edebilmesi,  diğer yandan da dinamik bir biçimde muhtemel kötü senaryolara hazırlık  yapabilmesi gerekiyordu. 15 Temmuz’da çok sıra dışı ve beklenmedik bir olayla  karşı karşıya kaldık. Bu hain saldırı sonrasında piyasalara güven vermek bizim  açımızdan öncelikli unsurdu.” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz’u takip eden süreçte, 17 Temmuz Pazar günü Merkez Bankası  olarak bir duyuru yaptıklarını, bu duyuruda piyasadaki gelişmeleri ve fiyat  oluşumlarını yakından takip edeceklerini ifade ettiklerini anlatan Çetinkaya,  bunun da dengeli bir duruşa işaret ettiğini kaydetti.

Çetinkaya, “Şunu söylemiş olduk; ‘ne ani ve alarmist sayılabilecek bir  tepki vereceğiz ne de kayıtsız kalmak gibi algılanabilecek bir duruş  sergileyeceğiz.’ Açıklamalarımızın ve duruşumuzun piyasalarca olumlu  algılandığını gördük. Piyasaya güven verici tedbirleri süratli ve koordineli bir  şekilde alabileceğimiz görüldü.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin bu süreçte ekonomi alanında yönetişim açısından çok  değerli bir örnek ortaya koyduğunu belirten Çetinkaya, iç-dış paydaşlarla etkili,  zamanında ve tonu çok iyi ayarlanmış bir iletişim yürütüldüğünü, böylesi zor bir  dönemde bile ülkenin karar alabilme kabiliyetinin net bir biçimde ortaya  konulduğunu anlattı.

Çetinkaya, “15 Temmuz darbe girişimi elbette büyük bir stres testiydi.  Kısa sürede tekrar normale dönen bir süreç yaşadık. Kurumların teknik kararları  hızlı bir biçimde almalarıyla kurumsal yetkinliklerinin gayet güçlü olduğu bir  kere daha ortaya çıktı. Bu stres testinden başarıyla geçmiş olmanın iç ve dış  aktörlere önemli güven verdiğini düşünüyorum.” yorumunu yaptı.

‘SADELEŞME ADIMLARI OLUMLU SONUÇLAR ÜRETTİ’

TCMB Başkanı Çetinkaya, Merkez Bankasının dinamik bir şekilde para  politikası ve araçlarını şekillendirmesi gerektiğini belirterek, para politikası  aktarımının etkinliğini artırma ve iletişimi güçlendirme anlamında önemli adımlar  attıklarını bildirdi.

Mevcut duruma bakıldığında, attıkları adımların piyasada etkili olmaya  ve sonuç üretmeye başladığını ifade eden Çetinkaya, “Sadeleşme sürecinde  attığımız adımları kararlılıkla devam ettirmemizin piyasa tarafından da olumlu  algılandığını gözlüyoruz. Önümüzdeki dönemde sadeleşmeyi uygun bir nokta ve makul  bir sürede tamamlayabilmek öncelikli hedefimiz. Bu hedefe doğru adım adım  ilerliyoruz.” görüşünü dile getirdi.

Fiyat istikrarı ve büyüme arasında orta vadede birbirini destekleyen  bir ilişki bulunduğunu, fiyat istikrarı amacını ve hedefini tüm ekonomik aktörler  için anlamlı bir ortak hedef haline getirmenin önemli olduğunu vurgulayan  Çetinkaya, “Önümüzdeki dönem bence bu açıdan kritik olacak. Enflasyonla  mücadelede hem gittiğimiz yer hem de kullandığımız araçlar ve ulaşmaya  çalıştığımız hedefin sağlayacağı fayda daha iyi anlaşılabilirse tüm paydaşlarla  sağlanacak daha yüksek koordinasyonla sonuca ulaşmamız mümkün olabilir.”  ifadesini kullandı.

Çetinkaya, Türkiye’ye yönelik sistemli ve koordineli terör  saldırılarının bir parçasının da güven erozyonu oluşturmak ve ekonomik  faaliyetlere darbe vurmak olduğunu, ancak bunlara karşı güçlü bir koordinasyonla  etkin bir mücadele verildiğini, bu süreçte risklerin yönetilmesi anlamında  gerekli tüm tedbirlerin alındığını, bankacılık sektörü başta olmak üzere finansal  kesimde şu an bu sürece dair olumsuz bir hava bulunmadığını vurguladı.

0