IŞİD’in Musul’un kontrolünü ele geçirmesiyle Kuzey Irak’ta başlayan güvenlik sorunu çelik üreticilerini endişelendiriyor

celik sektorunu endiselendiren tehlike

Terör örgütü IŞİD’in Musul’un kontrolünü ele geçirmesiyle Kuzey Irak’ta başlayan güvenlik sorunu, ülkeye en fazla ihracat yapan çelik üreticilerini endişelendirirken, devam eden eden krizin sektöre büyük darbe vuracağı bildirildi.

Türkiye’nin miktar bazında toplam çelik ihracatı içinde Irak’ın payı 2009-2013 arası dönemde yüzde 7’den yüzde 14’e çıkarken, ihracat 2 katına çıkarak 1,4 milyon tondan 2,7 milyon tona yükseldi.

Kuzey Irak’ta ortaya çıkan güvenlik sorununun sektör ihracatına etkilerini AA muhabirine değerlendiren Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, Irak’a yönelik ihracatta son 2 ayda azalma eğilimleri görüldüğünü belirterek, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 düşüş yaşandığını söyledi.

IŞİD’in eylemlerinin ardından Kuzey Irak’a yapılan sınırlı miktarda ihracat hariç ülkenin geneline yönelik ihracatın tümüyle durduğunu dile getiren Yayan, “Kuzey Irak’a yapılan miktar bazında ihracatın Irak’ın geneline yapılan ihracat içindeki payı yüzde 20-25. Esas olarak inşaat faaliyetlerinin devam ettiği Irak’ın diğer bölgelerine ihracatımız durdu” dedi.

Bölgedeki durum göz önüne alındığında inşaat faaliyetlerinin devam etmesinin mümkün olmadığını anlatan Yayan, Türk firmalarının inşaata devam etmeyi riskli bulduklarını kaydetti.

– “Temmuzda ihracat yüzde 80 düşebilir” –

Irak’taki gelişmelerin Türkiye’yi iki yönden olumsuz etkilediğini dile getiren Yayan, bunlardan bir tanesinin yatırımların durması diğerinin de bölgeye yönelik ihracatın büyük darbe olması olduğunu ifade etti.

Kuzey Irak’ta yaşananların özellikle haziran ve temmuz ayı ihracatına olası etkilerini de değerlendiren Yayan, “Haziran ayında ihracatımızda ciddi bir azalma var. Böyle giderse temmuz ayında ihracat geçen yılın aynı ayına göre yüzde 80 düşebilir” diye konuştu. Yayan, söz konusu gerilemenin yıl sonu ihracat rakamlarını da kesin olarak etkileyeceğini belirtti.

Geçen yıl Türkiye’nin toplam çelik ihracatının 15,8 milyar dolar olduğunu belirten Yayan, bunun yüzde 14’ünün Irak’a gerçekleştirildiğinin altını çizdi. 2013 yılında özellikle yurt dışında açılan damping soruşturmalarından olumsuz etkilenen sektörün bu yıl biraz daha ferahlayacağını umduklarını söyleyen Yayan, buna karşın Irak’ta yaşanan gerginliklerin silahlı çatışma boyutuna ulaşmasını kimsenin beklemediğini dile getirdi.

Bölgedeki istikrarsızlık ortamının uzun süre devam edebileceğine işaret eden Yayan, bütün sektörlerin olduğu gibi çeliğin de bu durumdan olumsuz etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Yalnızca Irak’a yapılan ihracatın 28 Avrupa Birliği ülkesine yapılan ihracat miktarı ile hemen hemen aynı, ABD’ye yönelik ihracatın ise 3 katı olduğunu kaydeden Yayan, “Bu durum Irak’ın Türkiye açısından önemini ortaya koyuyor” dedi.

Sektörün Irak’ta yaşanan gelişmelerden olabildiğince az etkilenmesi adına yapılması gerekenler hakkında da görüşlerini paylaşan Yayan, şu ifadeleri kullandı:

“Şu anda sevkiyat yapılan yolların tahrip edilerek kontrol altına alındığı, malları taşıyan araçların yakıldığı, insanların kaçırıldığı, ticaretin sıfırlandığı bir ortam var. Bölgede bir gerginlik değil iç savaş var. Bu şartlar altında birilerinin demir-çelik ithal ederek inşaat faaliyetlerine devam etmesini de bekleyemeyiz. Çözüm, Türkiye’nin yaptığı ithalatın azaltılmasıdır. Türkiye bu şekilde açık pazar olmaya devam edemez. Kendi kapasitesini kullanamazken başkalarının kapasitelerini kullanmaya dayalı bir çelik tüketimi anlayışı sürdürülebilir değildir. Türkiye, kalitesiz ürünlerin girişini engelleyici mekanizmaları kurmak mecburiyetinde.”

Bu konuda dernek olarak ilgili bakanlıklar nezdinde girişimlerde bulunduklarını bildiren Yayan, herkesin kendilerine hak verdiğini ancak buna karşın uygulamanın zaman alabileceğini sözlerine ekledi.

0