Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Cemil Ertem ve Bülent Gedikli, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının faiz kararını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararına ilişkin, “Merkez Bankamız, dünyadaki araç bağımsızlığını açısından en saygın ve en üst düzeydeki merkez bankalarından. Dolayısıyla bu karar da gösteriyor ki TCMB elini gösterdi. TCMB’nin elindeki araçları özgürce ve bağımsız olarak kullanacağını göstermesi açısından bu kararın altını çizmek gerekiyor.” dedi.

Ertem, Halk Yatırım tarafından düzenlenen Yatırımcı Konferansı’nda yaptığı konuşmada, TCMB Para Politikası Kurulunun (PPK), gecelik marjinal fonlama oranını (faiz koridorunun üst bandı) yüzde 8,25’ten yüzde 8,50’ye, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 7,50’den yüzde 8’e yükseltmesini değerlendirdi.

Türkiye’de uzun süredir TCMB’nin bağımsızlığının tartışıldığını belirten Ertem, merkez bankalarının teorik olarak amaç ve araç bağımsızlığı olması gerektiğini vurguladı.

Ertem, hiçbir merkez bankasının iktisat politikaları açısından amaç bağımsızlığı olmadığını kaydederek, merkez bankaların seçilmiş hükümetlerin iktisat politikalarının hedefleri ve amaçları doğrultusunda hareket ettiğini ancak araç bağımsızlığının önemli olduğunu söyledi.
TCMB’nin dünyadaki araç bağımsızlığını açısından en saygın ve en üst düzeydeki merkez bankalarından olduğunu belirten Ertem, “Dolayısıyla bu karar da gösteriyor ki TCMB elini gösterdi ve elindeki araçları özgürce ve bağımsız olarak kullanacağını göstermesi açısından bu kararın altını çizmek gerekiyor.” diye konuştu.

Ertem, TCMB’nin bu ortamda birçok hedefi aynı anda yürüttüğünü, dalgalı kur rejimi uyguladığını, enflasyon hedefleri çerçevesinde bu para politikasının yürütüldüğünü belirterek, bu dönemin bütün merkez bankaları açısından çok zor olduğunu vurguladı.

“Bu dönem özellikle gelişmekte olan ülkelerin merkez bankaları için zor bir dönem” diyen Ertem, TCMB’nin uzun süredir sadeleşme adına faiz koridorunun üst bandında indirim yaptığını hatırlattı.

“MERKEZ BANKAMIZ PİYASANIN ARKASINDA DEĞİL, ÖNÜNDE HAREKET EDECEK”

cumhurbaskani danismanlarindan 'merkez' yorumuCemil Ertem, “TCMB’nin faiz artırımı için Fed’i beklediği konuşuluyordu” şeklindeki hatırlatma üzerine, şunları kaydetti:

“Piyasada Fed’in aralıktaki faiz artışı şu anda satın alınmış gözüküyor, hem dünya piyasalarında hem de Türkiye piyasasında… Dolayısıyla TCMB burada bir ön adım attı. Piyasanın önünde davrandı ve özellikle bu dönemde göreceğiz ki Merkez Bankamız piyasanın arkasında değil, önünde hareket edecektir. Yani Merkez Bankamızın para politikası araç setine baktığımızda politika faizleri, bütün dünyada böyledir ve sözle yönlendirme, algı eğitimini merkez bankalarının yapmaları gerekiyor. Burada Merkez Bankamızın elindeki araçları, döviz likiditesi araçlarını çok etkin kullandığını görüyoruz. Zorunlu karşılık düzenlemelerini yine çok etkin kullandığını görüyoruz.”

“TCMB, ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ELİNDEKİ ARAÇLARI DAHA ETKİN KULLANACAK”

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ertem, Merkez Bankası’nın önümüzdeki süreçte de elindeki araçları daha etkin kullanacağını göreceklerini söyledi.

Bu dönemin belki de ileride iktisat fakültelerinde para politikası alanında ders olarak okutulabileceğini kaydeden Ertem, geleneksel metodları aşma doğrultusunda da merkez bankalarının adım atacağını söyledi.

Ertem, “Önümüzdeki yıllarda, örneğin 2017 ve sonrasında Merkez Bankamızın bu anlamda politika çeşitliliğine gittiğini göreceğiz. Gelişmiş ülke merkez bankaları gibi… Yalnız fiyat istikrarını hedeflemeyen, büyümeyi ama kapsayıcı büyümeyi hedefleyen, gözeten para politikaları çok önemli.” diye konuştu.

‘Kur artışı ekonomiyi tehdit eder boyutta değil’

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli ise “Kur artışı ekonomiye belirli bir yük getiriyor ancak tehdit eder boyutta değil.” dedi. Gedikli, twitter hesabı üzerinden Merkez Bankası kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Gedikli’nin açıklamaları şu şekilde:

“AP müzakereleri dondurma tavsiye kararı ile aynı dakikalarda politika faiz artışı haberi. Bundan sonraki süreç daha büyük oranlı faiz artırımına gerekçe yaratmak için manipüle haberler olacak. Türkiye’ye geçmişte aynı oyun oynandı. Daha önce yapılan sert faiz artışları yanlış para politikalarıydı.

Kamunun, Bankacılık sektörünün, bireylerin döviz sorunu yok, aksine döviz borcu olmayan hane halkının 150 milyar doları var. Bankalar yabancı para cinsi borçlarını yenilemekte sorun yaşamıyor  bu böyle devam edecek. Ekonomide kimsenin panik yapmasını gerektirecek bir durum yok. Sermaye kontrolü gibi adımlar irrasyonel politikalardır sermaye kontrolü hiç konuşulmuyor ve gündemde değil. Kur artışı ekonomiye belirli bir yük getiriyor ancak tehdit eder boyutta değil. Döviz kuruna bağlı fiyat artışlarının TCMBenflasyon tahminlerine yönelik bir sıkıntı oluşturmuyor, kur artışının etkisi bir defalıktır. AB mülteci sorununu enerji meselesini pazar kaybını Türkiye olmadan çözemez, AP’nin bugün üyeliğin dondurulması oylaması akıl tutulması. 14 Aralık’ta FED kararı, 20 Ocak’ta Trump göreve başlamasıyla Türkiye açısından her şey normal seyrine dönecek  kur/ekonomi pozitif ayrışacak.”

0