Merkez Bankası, bankalara döviz likiditesi konusunda esneklik ve sisteme ek döviz likiditesi imkânı sağlamak için 3.5 milyar dolarlık iki düzenleme yaptı.

TCMB, finansal sisteme ek döviz likiditesi imkanı sağlanması amacıyla, rezerv opsiyonu katsayılarında değişiklik yaptı.

Merkez Bankası’nın bankaların yabancı para likidite yönetimine esneklik kazandırmak ve finansal sisteme ek döviz likiditesi imkânı sağlanması amaçları ile zorunlu karşılıklarda yaptığı iki düzenleme ile yaklaşık 2.9 milyar dolar bankaların serbest kullanımına açılırken, finansal sisteme yaklaşık 620 milyon dolar ilave likidite sağlandı.

Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, “Finansal sisteme ek döviz likiditesi imkânı sağlanması amacıyla, rezerv opsiyonu katsayılarında değişiklik yapılmıştır. Bu çerçevede, Rezerv Opsiyonu Mekanizması kapsamında döviz imkânının ikinci, üçüncü ve dördüncü dilimlerinde katsayılar 0.2 puan azaltılmıştır. Rezerv opsiyonu kullanımlarının aynı seviyede kalması halinde, söz konusu değişiklik ile finansal sisteme yaklaşık 620 milyon dolar ilave likidite sağlanmış olacaktır” denildi.

Açıklamada diğer değişiklik ise şöyle ifade edildi: “Ayrıca, bankaların yabancı para likidite yönetimine esneklik kazandırmak üzere, yabancı para yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların ortalama olarak tesis edilebilecek kısmının üst sınırı 3 puandan 4 puana yükseltilmiştir. Söz konusu değişiklik ile yaklaşık 2.9 milyar dolar tesis dönemi içerisinde bankaların serbest kullanımına açılmış olacaktır.”

Destekleyici araç 

Merkez Bankası geçen hafta kısa vadeli faizlerin sabit tutulması ardından yayımlanan Para Piyasası Kurulu özetlerinde finansal koşullarda öngörülerin ötesinde bir sıkılaşmanın ortaya çıkması durumunda, bankanın zorunlu karşılıklar ve diğer likidite araçlarını destekleyici yönde kullanabileceğini ifade etmişti.

‘Daha fazla faiz indirimi olmalı’ 

“Yılın ilk yarısında hane halkı tüketimi büyümenin itici gücüydü. Diğer yandan, özel yatırımlar yılın ilk yarısında 2015’e göre yüzde 1.2 daraldı. 15 Temmuz sonrasında, büyüme kompozisyonunun ilk yarıdaki kırılgan yapısı ve özel yatırımların zayıf seyretmesi ekonomik aktiviteye destek açısından kredi ve dolayısıyla mevduat faizlerinde daha fazla düşüşü gerekli kılıyor. Aksi takdirde, işsizlik oranında yükselişin devam ettiğini görmek kaçınılmaz olacak. Merkez Bankası’nın bu yıl gecelik borç verme faizinde yaptığı 250 baz puan indirim henüz mevduat ve kredi faizlerine yeterince yansımış değil. Merkez Bankası gecelik borç verme faizi ve kredi faizlerinde indirimlerin piyasa dinamikleri içinde olması büyümeye kalıcı etki açısından önemli. Ayrıca, güven ortamının artması ve belirsizliklerin azalması da faiz indirimlerinin kredi faizlerine daha etkili yansıması için gerekli görünüyor. Geleceğe duyulan güvenin artması; bankaların borçlanma maliyetlerini azaltması dışında tüketicinin daha fazla harcama, reel sektör yatırımcısının ise daha fazla yatırım yapmasını sağlayabilecek bir unsur.”

0