Gözler bir kez daha 16 Aralık’taki yılın son toplantısında faizlerde 10 yılın ardından artırıma giden ABD Merkez Bankası’na (Fed) çevrildi. Peki Fed bu hafta ne yapar?

Gözler bir kez daha 16 Aralık’taki yılın son toplantısında faizlerde 10 yılın ardından artırıma giden ABD Merkez Bankası’na (Fed) çevrildi.

Piyasalar Fed’in iki gün sürecek olan Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) ardından yapacağı açıklamaya kilitlenmiş durumda.

BU YIL FAİZ ARTIRIR MI?

Fed’in bu yıl 4 faiz artırımına gideceği beklentileri giderek azalırken, uzmanlar da 2’ye bölünüyor. Fed’in bu yıl 2 faiz artırımı daha yapabileceği tahminleri yoğunluk kazanırken, hiç bir artırım olmayacağına dair de tahminler mevcut.

2006 yılından bu yana ilk kez faiz artıran Fed, piyasa beklentileri doğrultusunda gösterge faizini 0 – 0,25 aralığından 0,25 – 0,50 aralığına yükseltmişti.

BIST 70 BİN PUANIN ÜZERİNDE TUTUNUYOR

Öte yandan geçen hafta rekor seviyeleri zorlayan dolar/TL bu haftaya sakin başladı. Dolar/TL kuru sabah saatlerinde 3’ün altına gerilerken, Bosrsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi de yüzde 70 bin puanın üzerinde tutunmaya devam ediyor.

Peki çarşamba akşamı yapılacak açıklamada yeni bir faiz artırım kararı gelir mi? Ya da faiz artırımı yapmasa dahi Fed açıklamalarıyla faiz artırımı sürecine ilişkin net mesajlar verir mi? Paranın Uzmanları, yanıtladı.

‘PİYASALAR 2016’YA IŞIK HIZIYLA GİRİŞ YAPTI’

İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Emre Özgüven:

“2016 yılına küresel piyasalar adeta ışık hızı ile giriş yaptı. FED’in yaklaşık olarak 10 sene sonra ilk defa faiz silahını kullanmasının üzerinde birkaç hafta geçmesine rağmen Çin son dönemde küresel kaygıların yönetmeni olarak yine sahne aldı. FED’in yaptığı ve bu yıl içerisinde yapmayı planladığı faiz artırım adımlarını yine gölgede bırakmayı başardı.

ÇİN ROL ÇALIYOR, FED’İ FRENLEYEBİLİR!

Yılın ilk işlem haftasında küresel hisse senedi piyasalarında tam 2.6 trilyon doların erimesine neden olan Çin yuanındaki devalüasyon küresel risk algılarının daha uzun bir dönem boyunca azalmayacağının sinyalini verir gibiydi. Bu noktada Avrupa ve Japonya Merkez Bankaları’nın parasal genişleme sinyalleri vermesi, Çin’in para piyasalarına birçok müdahale de bulunması ve bunların yetersiz kalabileceği endişeleri, düşük seyrini hız kesmeden sürdüren petrol fiyatları FED’in bu sene gerçekleştireceği faiz politikasında revizyonlara gitmesini, bir başka deyişle faiz artırım sürecinin beklenenden daha yavaş bir şekilde yapılmasını tetikleyebilir.

FAİZ ARTIRIMI BEKLENTİLERİ ZAYIFLIYOR

İlk faiz artırımının üzerinden henüz çok kısa bir süre geçtikten sonra, küresel piyasalardaki kargaşa faiz artırımları için beklentileri zayıflatırken, bir yandan da dikkatler 4.5 trilyon dolarlık FED bilançosuna çevrilmiş durumda. Bankanın sahip olduğu bilanço büyüklüğünde FED’in özellikle küresel finansal kriz sonrası izlediği parasal genişleme politikalarının etkisi yadsınamaz. FED’in tahvil alım programı sona ereli çok olsa da, bankanın bilançosunun kolay kolay küçüleceğe benzemediğini de belirtmek gerekiyor.

HALA FAİZLER KONUSUNDA FİKİR BİRLİĞİ SAĞLANAMADI

FED üyeleri arasında da görüş ayrılıkları olması, halen faizler konusunda fikir birliğinin sağlanamamış olması da dikkat çekici. Atlanta FED Başkanı Dennis Lockhart küresel piyasalardaki satışların ABD ekonomisini etkilemeyeceğini kaydederken, Dallas FED Başkanı Robert Kaplan da piyasalardaki gelişmelerin ABD ekonomisinin bir yansıması olmadığını belirtti. Boston FED Başkanı Eric Rosengren ise büyüme ve enflasyonun faiz artışı için risk oluşturduğunu, bu yıl 4 faiz artışının riskli olabileceğini kaydetti. Richmond FED Başkanı Jeffrey Lacker ise, FED’in 2016 yılında muhtemelen en az 4 faiz artırımı yapma gereği duyabileceğini söylerken, St. Louis FED Başkanı James Bullard, düşen petrol fiyatlarının enflasyonun hedefe dönmesini geciktirebileceğini söyledi. Chicago FED Başkanı Charles Evans ise her zamanki gibi temkinli konuşarak FED’in bu yıl yalnızca 2 veya 3 faiz artırımı yapması gerektiğini söyledi. Üyelere ek olarak ABD eski Hazine Bakanı Larry Summers da küresel ekonominin 2016 yılında 4 adet FED faiz artışına dayanamayacağını ifade etmesi dikkatleri çekti.

‘KURDA 2.85-2.90 BANDINA ÇEKİLME SÜRPRİZ OLMAZ’

Çin merkezli küresel sarsıntıların FED’in kararlarında tıpkı Eylül toplantısında olduğu gibi değişikliklere yol açabileceğini düşünüyoruz. Buna paralel olarak Çin’in büyüme rakamlarını rayına oturtamaması ile küresel risklerin devam edebileceğini, FED’in Çarşamba günü gerçekleşecek toplantısında Mart ayındaki bir hamlenin de gelişmelere bağlı olacağına vurgu yapması beklenebilir. Piyasalarda bu toplantıda bir faiz artışı beklenmediğini hatırlatalım. Buna ek olarak 16 Mart’taki toplantının da pas geçilerek yılın ilk yarısında tekrar bir hamle gelme ihtimali git gide artmaktadır.

Euro bölgesindeki genişleyici adımların devamı ve ABD’de faiz artırım süreci göz önüne alındığında, FED’in 27 Ocak ve 16 Mart toplantılarını faizlerde değişikliğe gitmeyeceğini hesaba katıyoruz. Böyle bir durumda endekste tekrar pozitif havanın yayılarak alımların devam etmesiyle birlikte 79.500 – 80.000 aralığına dek sürecek yükselişler görülebilir Buna ek olarak özellikle iç piyasada olağan dışı gelişmeler olmaması kaydıyla, beklediğimiz sürecin kuru da tekrar 2.85 – 2.90 aralığına doğru çekmesi kesinlikle sürpriz sayılmamalı.”

FED İÇİN HİKAYE NE?

Alan Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Burçak Gezgin:

“Küresel piyasalar için FED’in bu hafta yapacağı toplantı, hem faiz artırımına gidilen Aralık toplantısı hem de Mart ayında yapılacak toplantı kadar önemli diyebiliriz. Özellikle toplantının önemini artıran 2016 yılının risklerle başlaması. Geçen hafta Avrupa Merkez Bankası’nın küresel risklere fazlaca vurgu yapması ve Aralık ayından bu yana bir çok şeyin değiştiğini söylemesi bu kapsamda önemliydi. FED içinde hikaye böyle diyebiliriz. 2016 yılının başlamasıyla hem petrol hem de Çin risklerinin bir arada olması, FED tarafında da hikayenin daha da zor bir hale geldiğini gösteriyor. Bu toplantıda özellikle FED’den faiz artırımı beklemiyoruz ancak dikkat etmemiz gereken nokta, küresel risklere ne kadar vurgu yapılacağıdır. Basın toplantısında Çin ve petrol fiyatlarının riskleri fazlaca hissedilir ise; gelişmekte olan ülke piyasalarında bir rahatlama hissedilebilir. Hali hazırda FED’in 2016 yılı için 4 faiz artırım beklentisi var ancak piyasalar daha az faiz artırımı fiyatlıyor diyebiliriz.

FED 4 FAİZ ARTIRIMI BEKLENTİSİNİ KORURU MU?

Açıkcası Ocak ayı toplantısında FED 4 faiz artırımı beklentisini korumaya devam edecektir. Ancak risklerin ön plana çıkarılması bize 4 faiz artırımının FED tarafından da mümkün görülmediğini işaret edecek. Diğer taraftan basın toplantısında daha çok ABD ekonomisinin küresel risklerden etkilenmediği ve güçlü kalmaya devam ettiği vurgulanır ise; piyasalar Mart beklentilerini daha gerçekçi fiyatlayabilir. Bu da hem Türkiye için hem de gelişmekte olan diğer ülkeler için olumsuz senaryonun gerçekleşebileceğine işaret edecektir.”

0