Borsa İstanbul, dönemsel getiri olan kâr payından gelir elde etmek isteyen yatırımcılar için şimdilik hiç de cazip değil. Sabit getirili enstrümanlarda parasını değerlendirenler borsaya yöneldiklerinde dönemsel getiri beklentisinde oluyor. Bu da ancak temettü (kâr payı) verimi ile mümkün.

Borsa İstanbul’a baktığımızda Temmuz 2020 itibariyle 413 şirketin ortalama temettü verimi yüzde 1.12 seviyesinde bulunuyor. Mevduat faizlerinin yüzde 7.5 olduğu bir ortamda bu oran düşük kalırken, temettü verimlilikleri farklı risk gruplarındaki yatırımcıları çekmede yetersiz kalıyor.

Şirketlerin temettü verimliliklerinden yararlanma koşulunun sınırlı olduğu borsada yatırımcılar hisse senetlerinin fiyat hareketlerine yöneliyor. Bu da sermaye piyasalarında oynaklığı artırıyor. Ülkemizde tasarruf sahipleri çoğunlukla borsaya sadece fiyat hareketlerinden kazanç sağlanabilecek bir mecra olarak görüyor. Sonuçta ellerindeki hisse senetlerini tutma süresi bir ayı dahi bulmuyor.

Kâr payı verimliliği açısından alternatif yatırım araçlarının üzerinde dönemsel getiri sağlayan firmalara bakıldığında da sınırlı sayıda oldukları görünüyor. Son 10 yılda düzenli temettü ödeyen şirket sayısı borsadaki şirketlerin yüzde 7.5’ine denk geliyor.

Dönemsel getiri hedefleyen bir tasarruf sahibi açısından mevduat faizinin ortalama yüzde 7.5’larda olduğu bir oramda ortalama temettü verimliliği 1.12 olan bir piyasaya gelmesi ve kâr payı odaklı hisse alımında bulunması hayli zor. Aksi yaklaşım ancak fiyatların aşırı düşmesi neticesinde gündeme gelebilecektir. Hisse fiyatlarının aşırı gerilemesi halinde temettü verimlilikleri de yükseleceği için talebin artma olasılığı da mümkün olabilecektir.

İstikrar şart

Tabii fiyatların aşırı düşmesinin manası da firmalara yönelik beklenti düşüşü daha açık bir ifade ile gelir ve kârlarda düşüş beklentisinin artması sebep olacaktır. Bu anlamıyla da bir handikap söz konusu olurken çoğunluğun sattığı bir ortamda piyasadan uzak ve düşük risk ile hareket eden tasarruf sahibinin gelmesi de olasılığı azaltıyor.

Bu nedenledir ki borsaya ilginin yüksek olduğu dönemlerde de temettü verimliliğinin düzenli şekilde artması yatırımların da uzun süreli olmasına imkân sunacaktır. Henüz firmalarda temettü dağıtımı konusunda istikrarlı bir uygulamanın gelişememiş olması borsanın fiyat/ kazanç oranının gelişmiş ülkeler arasında en düşükler içerisinde yer almasına sebep oluyor.

Netice itibariyle hisse senedi piyasasında temettü verimliliği borsa açısından önemli bir gösterge ve bu oranın yüksekliği birikim sahiplerinin de borsaya yönelmesinde etkili olmakta. Ülkemizde ise genel olarak şirketler kâr payı dağıtımı noktasında güdük kaldığı gibi temettüyü kasalarında tutanların da bu kârları ne denli verimli kullandıkları tartışma konusu. Hal böyle olunca borsaya gelen yatırımcı sürekli hızlı yükselecek hisse peşinde koşmakta.

Borsadaki yükseliş sürüyor

Borsada yabancı satışı devam etmesine rağmen yükseliş sürüyor. BIST 100 Endeksi 118.786 seviyesinde. Endeks 120 bin sınırında zorlanmasına rağmen 8.20 ve 50 günlük ortalamaların üzerindeki hareketin devam etmesi yükselişin sürebileceğini gösteriyor. Ortalamaların üzerindeki hareket devam ettikçe mevcut pozisyonlar korunabilir.

Merkez Bankası’ndan zorunlu karşılık hamlesi

Yabancı para zorunlu karşılık oranları, tüm bankalar için tüm yükümlülük türlerinde ve vade dilimlerinde 300 baz puan artırıldı. Alınan bu kararla, piyasadan yaklaşık 9.2 milyar dolar tutarında döviz ve altın cinsinden likidite çekilmesi bekleniyor. Merkez Bankası bu hamlesi ile rezervini güçlendiriyor. Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 202.5 milyar dolar seviyesinde bulunuyor. Alınan bu karar döviz mevduatının da çözülmesine yönelik atılmış bir adım olarak görünüyor. TCMB yaptığı açıklamada bu kararın koronavirüs sonrası normalleşme sürecinin bir parçası olduğunu ve finansal istikrarın desteklenmesi amacıyla alındığını belirtti. Döviz kurlarındaki yatay ve sıkışık seyir devam edebilir. Dolar/TL 6.84-6.86 bandındaki hareketi sürdürüyor. Bu hamle kur üzerindeki baskıyı artırabilir.

TCMB faiz toplantısı bekleniyor

TCMB son toplantısında faizi değiştirmeyerek “bekle-gör” eğilimine girdi. TCMB’nin enflasyonu izlemek istediği görünüyor. Otomotiv, konut ve dayanıklı tüketimde teşvik etkisini görüyoruz. Koronavirüsün getirdiği yeni normaller düşünüldüğünde yeni fiyat dinamikleri oluşacak. Enflasyon baz etkisi ile düşüş eğilimi gösterse de yukarı yönlü riskleri barındırıyor. Faiz indirimi anlamında sınır noktalarındayız. Bu nedenle faizleri sabit tutabilir. Parasal gevşeme anlamında hareket alanı oldukça dar.

Bir haftada bir yıllık kazanç

BIST 100 Endeksi içerisinde yer alan 25 hisse bir hafta içerisinde bir yıllık faizin üzerinde prim yaptı. Politika faizi 8.25 seviyesinde bulunuyor. Değer kazanan hisselere baktığımızda kredi teşviklerinden yararlanan şirketlerin öne çıktığını görüyoruz. Bunların başında da gayrimenkul şirketleri geliyor. Torunlar GMYO, bir haftada yüzde 30.3 değer kazandı. Özak GMYO yüzde 15.37 yükselirken Halk GMYO yüzde 13.45, Alarko GMYO ise yüzde 10,92 yükseldi.

0