Paranın kaderini belirleyecek 3 keskin virajdan oluşan hafta başarıyla atlatıldı. Dolar kararların ardından gevşedi.

Yılın en zor haftalarından biri olarak değerlendirilen haftada Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) faizlerde değişikliğe gitmezken, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) Açık Piyasa Komitesi (FOMC) kararları ise yumuşak tonlamasıyla doların 2.58’in altını test etmesini sağladı.

DOLAR FRENE BASTI! 

Yurtiçinde önceki hafta döviz kurlarının yükseliş eğilimi ve yabancı yatırımcı satışlarının da etkili olduğu pay piyasalarındaki sert düşüşler, yerini, belki de son ayların en önemli gündem maddelerinin yer aldığı hafta boyunca pozitif bir seyre ve para girişiyle birlikte yükselişlere bıraktı.

Borsa kritik haftayı yüzde 7,65 yükselişle tamamlayarak yatırımcısını sevindirirken, Euro/TL ise yüzde 0,36 yükseldi. Hafta boyunca 2,5832-2,6486 aralığında seyreden dolar/TL yüzde 1.82 değer kaybetti. Gösterge tahvilin bileşik faizi ise küresel piyasa faizlerindeki gerilemenin etkisiyle yüzde 8,90’dan yüzde 8,50’nin altına geriledi.

KÜRESEL BELİRSİZLİK UYARISI!   

Son olarak dün akşam kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Rating’in Türkiye değerlenmesinde not ve görünümü korumasının ardından uzmanlar piyasalarda yaşanan pozitif havanın kısa dönemde de süreceğini ve borsa da yeni tarihi zirvelerin görülebileceğini belirtiyor. Uzmanlar ‘piyasalar bahar havası’na girdi değerlendirmesinde bulunurken, küresel belirsizliklerin ve yüksek volatilite (oynaklık) ortamının sürmesi nedeniyle nedeniyle risklerin de devam ettiği konusunda yatırımcıyı uyardı.

‘TL CİNSİ VARLIKLAR İDEAL SEVİYELERE DÖNECEK’

Odeabank Başekonomisti İnanç Sözer, bu haftaki başlıca ekonomik gündemlerin TL ve diğer önde gelen gelişmekte olan ülke varlıkları açısından olumlu olduğunu söyledi.

Bu sayede hem haftanın ikinci yarısında hem de gelecek kısa vadede pozitif trendin devam edebileceğini düşündüklerini dile getiren Sözer, şunları kaydetti:

“Risk iştahındaki yeniden canlanma önümüzdeki yakın dönemde daha da devam edecek ve TL cinsi varlıklarda da yakın dönemde değerlenme imkanı sunacaktır. Son haftalarda makro temellerden kopuk fiyatlamalar dikkate alındığında, yatırımcı algısını iyi yönetebilecek zemin de sağlandıkça TL cinsi varlıklar da ideal seviyelere dönebileceğimizi düşünüyoruz. Ancak küresel belirsizlikler ve yüksek volatilite ortamı nedeniyle riskler sürüyor” diye konuştu.

‘PİYASALAR BAHAR MEVSİMİNE GİRDİ’

Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz ise kış aylarında güçlü esen dolar fırtınasının Fed toplantısı ardından dinmesiyle piyasaların da bahar mevsimine girdiğini ifade etti.

Fed’in faiz artırım öngörüsü ile piyasanın faiz artırım beklentisi arasında çok ciddi bir fark olduğunu ve bu farkın Türkiye gibi gelişmekte olan ülke varlıkları üzerindeki belirsizliklerin başlıca nedeni olduğuna dikkati çeken Yılmaz, “Fed üyelerinin son toplantıda faiz artırım öngörülerini piyasa beklentisiyle uyumlu hale getirmelerinin ardından piyasalarda öngörülebilirliğin arttığını düşünüyoruz. Artan öngörülebilirlik piyasalardaki endişe ve riskleri azaltacağı için Türkiye ve benzer gelişmekte olan ülke varlıklarının azalan risk primiyle değer kazanabileceklerini düşünüyoruz” diye konuştu.

‘NİSANDA FAİZLER YÜZDE 8’İN ALTINA GEVŞEYECEK’

Yılmaz, faiz, kur ve pay piyasasına ilişkin şu öngörülerde bulundu:

“ABD’de 10 yıl vadeli devlet tahvil faizinin yüzde 2’nin altına gelmesi ve iyileşen Türkiye risk primiyle yüzde 8’e yaklaşan tahvil faizinin 3 Nisan günü açıklanacak mart ayı enflasyon verisinin ardından yüzde 8’in altına kalıcı şekilde düşeceğini düşünmekteyiz. TCMB’nin yatay verim eğrisi söylemiyle tüm vadelerde faizlerin birlikte hareket ederek yüzde 8’in altına düşeceği görüşündeyiz. Aynı zamanda iyileşen risk göstergeleri ve azalan endişeler para piyasasında da faizlerin gerilemeye başlayacağının bir habercisi. Aslında Türkiye için şu anda en önemli olay para piyasasındaki faizlerin düşmesi.

‘BORSA TARİHİ ZİRVE DENEMESİNİ GERÇEKLEŞTİREBİLİR’

2012 yılının ikinci yarısında TCMB ‘temkinli duruş’ ile para piyasasındaki faizleri karşılıklı etkileşimle düşürmeyi başarmıştı. Benzer bir süreci bu sene de yaşayacağımızı düşünüyoruz. Doların dünya genelinde ucuzlamasıyla swap faizlerinin de tahvil faizleriyle birlikte yüzde 8’in altına doğru hareket etmesi söz konusu olabilir. Yani hem tahvil hem de para piyasasında faizlerin iyileşmesi Türkiye’de finansal koşulları rahatlatarak iktisadi faaliyete pozitif katkı yapması mümkün. Tahvil faizlerinin düşen enflasyon ile birlikte yaz aylarına doğru yüzde 7’e yaklaşmasını bekliyoruz.”

Yılmaz ayrıca, faizlerin nisan ayında kalıcı şekilde yüzde 8’in altına inmesiyle BIST 100 endeksinin 82.500 direncini geçip 93 bin tarihi zirve denemesini gerçekleştirebileceğini öngördü.

0