Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,1 büyüdü ve 21 AB üyesi ülkeyi geride bıraktı.

Türkiye ekonomisi, karşı karşıya kaldığı bütün zorluklara rağmen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 3,1 büyüdü. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in dün açıkladığı nisan-haziran ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası sabit fiyatlarla yüzde 3,1 büyüyerek 33 milyar 61 milyon lira olarak gerçekleşti. Büyüme cari fiyatlarla ise yüzde 9’luk artışla 525 milyar 932 milyon lira oldu. Bu rakamlar Türkiye ekonomisinin en son yakalanan yüzde 3,1 ile büyüme serisini 27 çeyreğe çıkardığını ortaya koydu.

AB ÜLKELERİNİN 8 KATI BÜYÜDÜK

Türkiye Ekonomisinin ikinci çeyrekteki performansı Avro Bölgesi ile kıyaslamayacak derecede yüksek geldi. İkinci çeyrek büyümesinde 21 AB ülkesinin büyümesi Türkiye’nin gerisinde kaldı. 28 üyeli Avrupa Birliği’nin büyüme ortalaması yüzde 0,4’te kalırken, Türkiye bu rakamın yaklaşık 8 katı daha fazla bir büyüme kaydetti. Almanya 0.4, İngiltere 0,7 ancak büyürken, büyüme kaydetmeyen Fransa yerinde saydı.

DÜNYANIN 7 ‘NCİ HIZLI BÜYÜYENİ OLDUK

Avrupa’nın yanısıra dünyanın birçok büyük ülkesini de geride bırakan Türkiye, Hindistan, Filipinler, Çin, Endonezya, Malezya ve İspanya’nın ardından dünyanın en hızlı büyüyen 7. ülkesi oldu. ABD, Japonya, Rusya ve Kanada gibi OECD ülkelerini de sollayan Türkiye, son çeyrekle birlikte kesintisiz büyümesi 27 çeyreğe çıkarmayı başardı.

ZAYIF DIŞ TALEBE RAĞMEN

Zayıf seyreden küresel ticaret hacmi ve ticaret ortaklarının düşük talebi neden iyle 2014 yılı son çeyreğinden itibaren Türk ekonomisinde iç talep ağırlıklı bir büyüme sağladı. İç talep büyümeye 5,2 yüzde puan katkı sağlarken net dış talep 2,1 yüzde puan negatif katkı ile büyümeyi sınırladığını görüyoruz. Özel sektör tüketiminin büyümeye katkısı 3,4 puan oldu.

SANAYİ VE HİZMET SEKTÖRLERİ SIRTLADI

İkinci çeyrek büyümesine sanayi ve hizmetler sektörleri de büyük katkı verdi. Sanayi sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, nisan-haziran döneminde sabit fiyatlarla yüzde 3,9 , cari fiyatlarla ise yüzde 8,2 artış kaydetti. Hizmet sektörünü oluşturan faaliyetlerin toplam katma değeri, söz konusu dönemde sabit fiyatlarla yüzde 3,6’lık artışla 19 milyar 428 milyon liraya, cari fiyatlarla da yüzde 11,5’lik artışla 305 milyar 585 milyon liraya yükseldi.

Tarım sektöründeki büyüme ise sabit fiyatlarla yüzde 1’lik azalırken cari fiyatlarla yüzde 1,4’lük artış kaydetti. Hane halklarının nihai tüketim harcamaları ikinci çeyrekte cari fiyatlarla yüzde 9,9, sabit fiyatlarla ise yüzde 5,2 arttı.

Jeopolitik risklere rağmen İlk yarıda % 3,9 büyüdük

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küresel gelişmeler ve yurt içi faktörlerin 2016 büyüme hızını sınırlandırıcı etkisine rağmen bu büyümenin kaydedildiğini söyledi. Şimşek, “Bu durum dikkate alındığında ekonomimizin önümüzdeki dönemde sağlıklı ve yüksek oranlarda büyümeye devam etmesi için yurt içi tasarruflarımızın ve yatırımlarımızın artırılması önem arz etmektedir” dedi. Yüzde 3,1’lük büyümesinin önemine dikkat çeken Şimşek, yaşanan jeopolitik gerginliklere ve küresel ekonomideki zayıflamaya rağmen yılın ilk yarısında büyümenin yüzde 3,9 seviyesinde gerçekleştiğini belirtti.

İç talebin canlı olması çok önemli

Maliye Bakanı Naci Ağbal ise, “Türkiye, G20, OECD ve AB ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri oldu” dedi. Ekonominin, dış konjonktürün etkisiyle, bir miktar ivme kaybetmesine karşın yılın ilk yarısında yüzde 3,9 büyüdüğünün altını çizen Ağbal, birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede büyümenin dalgalı seyrederken, Türkiye’nin 27 çeyrektir büyümeye devam ettiğini belirtti. Ağbal, “İkinci çeyrekte, büyümeye en önemli katkı yaklaşık 5 puanla iç talepten geldi. Global konjonktürdeki sorunlar ve yurt içinde meydana gelen gelişmelere karşı iç talepteki canlılığın devam etmesi olumludu” dedi.

Yılı yüzde 3,5-4 ile kapatabiliriz

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, kısa ve orta vadede büyüme performansını etkileyecek olan politika ve tedbirlerle 2016 yılında büyüme hızının yüzde 3,5-4 aralığında gerçekleşmesini beklediklerini bildirdi. Elvan, “Türkiye ekonomisi son dönemde, yurt içinde yaşanan terör olaylarına, Rusya krizine, Suriyeli göçmen akınına, AB ülkelerinde yavaş seyreden büyümeye ve zorlaşan dış likidite koşullarına rağmen büyümesini sürdürmektedir.” ifadesini kullandı.

0